Öte yandan, Trakya’nın her bir köşesi bu konuda kendi şöhretini dile damağa salmış lezzet durakları ile doludur. En güzeli de bir lezzeti kendi yöresinde, kendi ustalarının elinden tatmak değil midir zaten ?

İster İstanbul yönünden Keşan’a; oradan ya İpsala üzerinden Yunanistan’a, ya Gelibolu üzerinden Anadolu’ya, ya da bu yolu tersinden İstanbul istikametine doğru katediyor olun; hiç fark etmez ! Yolun gözünüzde büyümeye başladığı bir noktada, şöyle bir soluklanmak, damağı şenlendirecek bir lezzet durağı aramak hasıl olursa; Keşan’ın Satır Et’ini, Tekirdağ’ın artık kanıksanmaya başlayan köftesini bu defalık bir kenara koyun. Sizi her ikisinin arasında bir başka mekanda, başka bir lezzeti tecrübe etmek üzere davet etmiş olalım.

İnecik’te “Burma Sucuk” denemeye ne dersiniz ?

İnecik hakkında…

İnecik, Tekirdağ’a bağlı bir yerleşim yeri. Tekirdağ-Malkara yolunun 24. Kilometresinde, tarihi Osmanlı’ya değin ulaşan bir yerleşim yeri. Rumeli’nin Gazi Süleyman Paşa eliyle fethinin ilk yıllarında Bizanslılar’ın Roma’ya uzanan Via Egneta antik yolunu kaybetmek istememesi üzerine, Osmanlı Anadolu’dan ( Tokat, Kütahya, Karasi, Sivas )bu yöreye Eğrebey ve İğnebey Yörükleri’ni iskan ettirerek bölgenin kontrolünü sağlamıştır.

İnecik zamandaki yolculuğu boyunca önemini sürekli korumuştur. 1900’lü yılların başında dahi önemli sayıda Müslüman ve gayrimüslim ahaliye ev sahipliği yapmıştır. Hatta resmi dairelerde Arapça,Farsça itibar gördüğü için Arap yarımadasından bazı aileler bu dili öğretmek üzere bölgeye getirilmiştir. Bu ailelerin sonraki nesilleri hala İnecik ve civarında yaşamaktadır.

İnecik’in Osmanlı kimliğine atıf yapan Mirliva Hüseyin Paşa Camii, tarihi Osmanlı hamamı, Sultan Dede Türbesi zamana iz düşen yapılar olarak günümüze ulaşmayı başarmışlar. Evliya Çelebi’nin meşhur seyahatnamesinde de İnecik için tarihe not düşülmüş anlatımlar yer almaktadır.

Burma Sucuk

Trakya’da hayvancılık, bunun neticesinde yörede üretilen et ürünleri oldukça kaliteli ve Türkiye’nin her köşesinden talep görecek şöhrettedir. Tam manasıyla bir “yol üstü lezzet durağı” diyebileceğimiz İnecik’te, yol boyunca işletmelere ait görebileceğiniz tanıtım tabelaları size bunu adeta haykırır. O tabelalardaki alışageldiğiniz lezzetler bile bu denli davetkarken, “Burma sucuk” ibaresi aklınızı çelmeye yetecektir.

Burma aslında küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde kullanılan bir tabir. Özellikle keçi yetiştiriciliğinde erkek teke veya oğlaklardan damızlık olanlar ayrılıp, diğerlerinin üreme faaliyetleri burma ya da eneme denilen bu yöntemle durdurulur. Bu keçilerin enerjilerini et yapımına yöneltmelerine sebep olurken, keçi etinde duyulan nisbeten ağır kokunun giderilmesine, yün kalitelerinin artmasına sebep olmaktadır. Hal böyle olunca; yörede “burma” ifadesiyle bu yöntemden ziyade, teke veya erkek oğlaklar kastedilir hale dönüşmüştür.

Yörede şöhretini giderek katlayan burma sucuklarda bu hayvanlardan elde edilen etler kullanılmakta, üretimde izlenen yönteme ait nüanslar ise bu sucukları İnecik’e has kılmaktadır.

Kasap Adnan’ın elinden kimliğini bulan bir lezzet; Burma Sucuk

Burma sucuğun yöreye has hale gelmesinde akla gelen ilk isim bu sucuğun mucidi diyebileceğimiz Kasap Adnan’dır. Aslında onun sahibi olduğu işletme Şık Kasap ilk olarak 1968 yılında Şefik ŞIK tarafından kurulmuş, onun vefatıyla işletmeyi 1982 yılında Adnan ŞIK devralmıştır. Alttan gelen kuşağın da işlerin içine girmesiyle, Şık Kasap bugün tam manasıyla bir aile işletmesine dönüşmüştür.İnecik’in merkezinde, caminin hemen karşısında işletmeye ait üretim tesisi ve bu ürünlerin tadılabildiği hepi topu 20-25 kişi alabilen mütevazi bir lokanta yer almaktadır. Hal böyle olunca; pekala da önce üretim tesisini ziyaret edip hijyene, kaliteye dair ihtiyacınız olan güven hissini perçinler, ardından o nefasetli lezzetlerin tadına bakabilirsiniz.

Burma eti ve dana eti belli oranlarda karıştırılarak kıyma makinesinde iyice çekilir. Sucuğun ihtiyacı olan aromayı elde edebilmesi için kimyon, karabiber, baharat sucuğu ve “gizli baharatımız” dedikleri diğer baharatlar, tuz ilavesiyle kıymaya karıştırılır. Tezgahta iyice yoğrulan sucuk haline gelecek kıyma yeniden kıyma çekme makinesine alınır. Makinenin ağzına yerleştirilen bir aparat sayesinde büyükbaş hayvanlardan elde edilen kör bağırsağın içine sıkıca yerleştirilir. Bazen sentetik olarak elde edilen kılıfların içine de yerleştirildiğine rastlasak da, sucuk malzemesini kör bağırsağa yerleştirmek geleneksel uygulamadır. Bunun sonucunda alışageldiğimiz boylarda sucuk batonları ya da halkaları yerine, ağırlığı 8-10 kg.yi bulabilen, kullanılan bağırsağa göre 70-80 cm uzunluğa erişebilen ve çapı neredeyse bir yemek tabağı genişliğinde sucuklar elde etmiş oluruz.

Burma sucuk bu haliye Edirne’nin Havsa ilçesine bağlı Osmanlı köyünde üretilen ve aynı adla anılan Osmanlı sucuğu ile benzerlikler göstermektedir.. Onu İnecik’e kimlikli yapan ise içeriğindeki burma eti ve baharatlarının dengesidir. Kasap Adnan ( Adnan ŞIK ) bu lezzeti patentliyerek İnecik’e ait bir değer olarak tescillemiştir.

Üretim tesisinin hemen bitişiğinde bu lezzetleri tadabileceğiniz Kasap Adnan’a ait bir de mütevazi lokanta bulunmaktadır. İçeride hepi topu 20-24 kişi misafir edecek masa bulunan bir makan burası. Mutfak bölümünü ayıran tezgahta seçim yapmanız için dizilmiş et ürünleri ile tavana asılı salınan sucukları görebiliyorsunuz. Mekanın yemek yenilen kısmında duvara bitişik, neredeyse ev tipi diyebileceğimiz bir barbekü-ızgarada tüm bu lezzetleri, dili damağa yapıştıran nefaseti ve ustasının elinden sevise hazır edilmiş haliyle bulabiliyorsunuz.

Yörenin köftelerinden; ustasının elinden kasap köfte, ikisi de İnecik’e farklı yönlerde ama neredeyse aynı mesafede yer alan Tekirdağ’ın kendi ismiyle anılan “Tekirdağ köftesi” ile Keşan’ın “satır et”i size yolda kaçırdıklarınız için alternatifler sunabilir. Yahut dana etinden, kuzu etinden hazırlanan lezzetlere eşlik eden oğlak eti…

Burma sucuk ise başlıbaşına bir şölendir. Neredeyse bir tabak genişliğindeki sucuklar bir parmak genişliğinde kesilir. Ateşin etin içine iyi nüfuz etmesi için birkaç santim aralıklarla enine ve boyuna çizikler atılır. Bu şekilde kömür ateşinin üzerinde pişen sucukların tadından geçilmez. Hele ki, yörede serbest otlayan köy tavuklarının –günümüz tabiriyle- “organik” yumurtalarıyla sahanda hazırladığınızdaysa kahvaltı sofralarının kralı oluverir. Adnan ŞIK ve ailesinin ellerinden damıtılmış bu lezzetlerin tadına bakabilirsiniz.

ŞIK KASAP ( KASAP ADNAN )